12 Mayıs 2013 Pazar


VEGA YILDIZI VEYA ABHIJIT

Vedik yıldız bilimi Kuzey kutbuna dünyanın ruhsal kutbu olarak bakar buradan gezegene daha yüksek ruhsal etkiler gelir. Her nasılsa Kuzey Kutbu gün artımı döngüsü boyunca hiç aynı kalmaz. Gün artımı döngüsünün tam tersine, en büyük ışık Vega parlak yıldızı (alpha Lyra) Kuzey Kutbuna hizmet eder. Vega özel bir takımyıldız kümesine aittir, Vedik yıldız biliminde bu kullanılır ve adı Abhijit ya da “Mutlak Zafer” dir, evrensel yaratıcı güç Brahma tarafından yönetilir.

Vedik yıldız bilimi bizim güneşimizle Vega yıldızı arasında bir bağlantı gösterir. Vega bizim güneşimizi kontrol eden yıldız olabilir, onun rehberi; belki de Güneşimiz onun etrafında ya da onunla birlikte daha büyük bir merkezin etrafında dönüyor olabilir. Vedik yıldız bilimi zamana tam 15.000 yıl öncesinden Vega Kuzey Kutbu yıldızındayken bakar. Galaktik merkezden ayrı olarak, Vega Dünya üzerindeki hayatı yöneten başka bir önemli ışık noktası olabilir.

Dr. David Frawley - Kahinlerin Astrolojisi

9 Mayıs 2013 Perşembe


GALAKTİK MERKEZLE AHENKLİ HALE GELMEK

Şimdi önemli bir evrensel olay olmaktadır. Kış gündönümü şimdi Galaktik Merkez ile bir kesişim noktasındadır. Bu noktanın tam yerleşimi hakkında şüphe vardır. Ben onu 06o40’ Yay ya da biraz Mula Nakshatra’sının ortasına yerleştirirdim. Kişinin kullandığı ayanamshaya göre bağlı olarak, bu kesişme ya şimdi ya da önümüzdeki birkaç on yılda olabilir. Benzer bir olay da Vedik insanlarla benzer pek çok uygulamayı paylaşmış bir kültürden, Maya’nın takvim hesaplamalarında görülmektedir.
Bu Galaktik Merkezden yayınlandığı gibi İlahi irade ile ahenkli hale gelmesini gösterir. Bu bizim ışığın yükselen yeni bir çağa girdiğimizi ve karanlık çağların çatışma ve anlaşmazlıklarının gölgesinden kurtulacağımız konusunda ısrar eden bugünün yeni ruhsal düşüşü, bir akort işlemi olabilir (?).
Yine de bazı küresel şok ve acı çekmeler yaşanacak olmalı. Sonucu en sonunda sadece iyilik için olabilir. İlahi iradeye karşı inançlı olmalıyız. Bu işlemde ve dünyanın şu anki halinin bizde yarattığı umutsuzluk olmamalı. Yine de çabucak çok daha fazla olumlu gelişmenin olacağı aydınlanma çağına teşrif edemeyiz. Tarihte bir kayma şu ana kadar fark edilen deneyimlenecek, karanlıktan ışığa ve bilinçliliğin yeni bir arayışına.
Eflatun gibi eski felsefecilerin hesaplarına göre, Atlantis’i yok eden su baskını ve bitmiş Buzul çağı İ.Ö. 9300 civarında (Eflatun’dan 5.000 yıl önce) oldu. Bu yaz gündönümü galaktik merkezle kesişim halindeyken, bugünün tam karşısındaki bir noktada oldu. Böyle yeni felaketler özellikle de ekosistemimizi altüst edip yok etmeye devam edersek gelmekte olan yüzyılda mümkündür. Evrensel güçlere daha fazla boyun eğme kültürümüz için iyi bir şey olacaktır. Biz evrensel yasalar altında yaşamaktayız, onlar çiğnendiğinde acı çekeriz. Eskilerin Tanrı önünde titremeleri ve onun affını dilemeleri sadece boş inanç değildi. Bu sadece küresel cezanın deneyimleriydi ki biz de bunu görebiliyoruz. Gezegenimize, doğamıza, diğer varlıklara ve ruhsal öğretilere saygı duymayı öğrenmedikçe tür olarak muazzam bir saflaştırmaya maruz kalabiliriz ki bu hiçbirimiz için hoş olmayacaktır.

Dr. David Frawley " Kahinlerin Astrolojisi" kitabından çevirimdir. Alıntı yapılamaz.

Kahinlerin Yıldız Bilimi
Vedik / Hindu Yıldız Bilimine Bir Rehber
David Frawley
(Vamadeva Shastri)
İçindekiler

  1. BÖLÜM – Vedik Görüş
    1. Yıldız Biliminin Yeni Görüşü                                                                                   5
    2. Doğu ve Batı Yıldız Bilimi                                                                                     25
    3. Dünya Çağları ya da Yuga Devirleri                                                                      35
  2. BÖLÜM – Vedik Yıldız Biliminin Metodolojisi
    1. Gezegenler: Muazzam Evrensel Göstergeler                                                          47
    2. Gezegenlerin Tanımları                                                                                           57
    3. Burçlar: Gezegenler Yıldızların Enerjilerini Nasıl Yayınlarlar                                87
    4. Evler: Gezegensel Aktivitenin Alanları                                                                111
    5. Ev Sahipleri                                                                                                           131
    6. Gezegensel Açılar ve Kombinasyonlar                                                                 145
    7. Bölümsel Haritalar/ Yıldız Bilimi Karışıklıkların Şekilleri                                    161
    8. Daşa Sistemleri: Vedik Gezegensel Dönemler                                                     173
  1. BÖLÜM – Yıldız Bilimi, Şifa ve Dönüşüm
    1. Yıldız Bilimi ve Ayurveda/ Tıbbi Yıldız Bilimi                                                    183
    2. Yıldız Bilimi ve Psikoloji                                                                                      189
    3. Tedavi Edici Önlemler: Gezegenlerin Etkilerini Nasıl Dengeleyebiliriz?             199
    4. Gezegenler Üzerinde Dua ve Derin düşünceye dalma                                         227
  1. BÖLÜM – Örnek Haritalar ve Ek Bölüm           
    1. Uygulamada Vedik Yıldız Bilimi                                                                         237
      Terim Ek Sözlüğü – Sanskrit                                                                                 269
Terim Ek Sözlüğü – İngilizce                                                                                272
Bibliyografya                                                                                                        274
Vedik Kaynak Rehberi                                                                                         275
İndeks                                                                                                                   280

ÇAKRALAR VE YOGA ASTROLOJİSİ




Yoga bilimine göre prana ve yaşam enerjisi bizim içsel güneşimizdir. Dışımızdaki güneş, nasıl dış dünyaya enerji veriyorsa, içimizdeki prana da her yaptığımız işe hayat ve enerji veren ışıktır. Bu içsel prana güneşimiz dışarıdaki dışsal güneşin yaptığı benzer hareketleri takip eder. Güneşin zodyağın burçları etrafında dolaştığı gibi o da görünmeyen bedenin çakraları çevresinde dolaşır, omurga ve çakra sistemi olarak içsel zodyağı oluşturur. Dış güneş sisteminin doğal dünyadaki dış güçleri beslemesinin yanı sıra, bizim içsel varlık ve kişisel ifademize rehberlik eden içsel bir güneş sistemine de sahibiz. Bu içsel güneş sistemi bir metafor değildir. Fakat daha derin bir vizyondan bakıldığında dışarıdaki güneş sistemi içimizdekinin bir yansımasıdır. Daha derin bir bilinçlilik ışığının görünen bir yansıması olan fiziksel evrenin ışığının ta kendisidir. Diğer bir deyişle, içsel zodyak dışsal şekle denk gelen, dışsal zodyağın ana faktörüdür. İçsel astoroloji de, dışsal astrolojiden daha önemlidir. Ve güçlü yoga uygulamasının temelini oluşturur. 

İçsel prana güneşimiz, her nefesle içsel zodyağımızı gezerek omurga ve çakra sistemi boyunca aşağı ve yukarı doğru hareket eder. Her nefes bizim pranik güneşimiz için bir günü oluşturur. Nefes alışımız gündüz, nefes verişimiz gece zamanıdır. Bu uygulama sırasında, uyanmış ya da ruhsal olarak enerjilendirilmiş prananın omurgayı aşağı ve yukarı olarak hareket ettirmeyi amaçlayan yoga pranamaya tekniklerinin astrolojik temelidir. Eğer bunu yapabilirsek nefeslerimizden her biri çakraları aktive etmek ve kundaliniyi uyandırmak (çakraları açan yılan gücü ve içsel pranik güneşimizin enerjisinin uyanmış hali) için müthiş bir güce sahip olacaktır. 

Sadece güneş değil, fakat tüm gezegenler görünmeyen bedenimizde ya da içsel zodyağımız boyunca hareket ederler. Onlar görünmeyen bedenin çakralarında ve zodyağın ilgili burçlarında yerleşmişlerdir. Astral bedenin altı çakrası ya da enerji merkezi 7 gezegeni ve 12 burçu yansıtırlar. Bu sıralama, üçüncü göz ve kafa merkezi olarak güneşten, burç ve çakra yöneticiliği anlamında.güneş ve ay tek bir gezegenin iki yaklaşımı olarak kabul edilerek gezegenlerin güneş etrafındaki yörüngesini takip eder. 

Güneş ve ay yoga düşüncesinde Kozmik Kişi’nin sağ ve sol gözleri olarak çok iyi bilinirler. Üçünçü göz merkezinin ‘ajna çakra’ iki taç yaprağıdırlar. Omurganın kökten burun deliklerine kadar tüm çakra sistemini geçen sağ ve sol taraf sayesinde aktive edilmiş olarak ya da irade ve duygu yanlarımızı, güneşsel ve aysal, pingala ve ida nadiler (sinir uçları) eril ve dişi olan bilinçliliğimizi gösterirler. 
Merkür boğaz çakrayla alakalı olan, konuşma ve entelektin yöneticisi olarak iyi bilinir. Venüs sevgi ve şefkat ve kalp çakrayla alakalıdır. Mars göbek ya da ateş merkezini, enerjimizi, itki ve tutkularımızı yönetir. Jüpiter üreme sistemimizi ve yaratıcı enerjiyi ve genişleme potansiyelimizi yönetir. Satürn dışkılama ve desteği yönetir. Ve gezensel etkilerin en coarsest olanıdır. Büzülme potansiyelimizi ve kök çakramızı yönetir. 

Kuzey ve güney ay düğümleri güneş ve ayımızı gölgeleme yönleri ile ida ve pingalayla alakalıdır ( sol ve sağ nadiler). 

Prana ya da yaşam enerjisi kovadan yenğeçe kadar olan zodyağın altı burcunu omurga boyunca yukarıya doğru takip eder. Bu yukarıya doğru hareket nefes alma işlemiyle, Aysal ya da soğutucu enerjinin gelişimi ile ilgilidir. Bedendeki sıvıları ve dokuları yapar. Biz bun” “zodyağın aysal tarafı” diyebiliriz. Enerjinin omurgadan aşağıya doğru inmesi ise oğlaktan aslana doğru 6 burcu takip eder. Biz buna “zodyağın güneşsel tarafı” yarısı diyebiliriz. Nefes verme ve güneşsel enerjinin gelişimi ve ısıtıcı doğasıyla da ilgilidir. 

Hazım, kan dolaşımı ve zihinsel keskinliği kapsayan aktiviteleri terfi ettirir. 

*Yengeç ve aslan ay ve güneşin burçları olarak zihnimizin duygu ve mantık terimlerindeki temel kutupluluğunu gösterir. 
*Başak izlenimlerin alışımızı ve ikizler fikirleri ifade edişimizi yönetir. Bunlar boğaz merkezinin faktörleridir. 
*Boğa duygusal alıcılığımızı ve terazi duyguları ifade etme kapatisitemizi yönetir.- Bunlar kalp merkezinin faktörleridir. 
*Koç canlılığı yansıtmamız ve akrep onun korunmasını yönetir. _Bunlar göbek merkezinin faktörleridir. 
*Balık hayattaki yaratıcı enerjimizi ve yay onun yaratımını yönetir. –Cinsellik merkezinin faktörleridir. 
*Oğlak hayattaki dengemizi veya tutucu gücümüzü ve kova onun ifadesini yönetir. – Bunlar kök merkezinin faktörleridir. 

- Yedinci ve kafa merkezi( Sahasrapadma ve ya bin taç yapraklı) altı çakrayı ve zamanın akışını aşar. O güneşin artık doğup batmadığı zaman ötesi durumdur, nefesin tutulduğu samathi durumudur, Vedalarda ve Upanişitlarda bahsedilen saf bilinçliliğin sonsuz günüdür. (onun için güneş ne doğar nede batar, o gizli ruhsal öğretiyi bilen için bitmeyen gündür. 

-Eski vedik yoga ve tüm eski dünyaların güneşle ilgili dinlerinde güneşin karanlıktan kurtulmasından yada güneşin çemberinin kurulmasından bahsedilir. Bu bizim ruhumuzun ya da içsel güneşimizin yaşam güçümüzün ve zekamızın cehalet, ölüm, zaman ve nefes döngülerinden, süper bilinçlilik, nefessiz hallere alınma işlemidir. 

-Bu çeşitli şekillerde yapılabilir. Yoga uygulamaları prana ve yaşam güçünü farklı çakralardan mantra, pranamaya ve diğer enerji uygulamaları ile yönlendirir. Meditasyon ya da bilgi öğretileri (Ginyana yoga) direk algılamanın farklı yaklaşımlarını geliştirir. Adanma öğretileri)Bakti yoga çakralara farklı tanrılara tapınma ve adanma yoluyla yaklaşır. 

Yazan: Dr. David Frawley 

Çeviren ve edit eden: Şafak Burçak Alkanlı 
burcakalkanli@gmail.com

Yine Dr. David Frawley'in aynı eserleri olan "Yoga ve Ayurveda"dan çeviri. 
HİNT ASTROLOJİSİNDE ÇAKRALAR VE GEZEGENLERİN YÜCELME NOKTALARI

Burçlar ve çakralar arasındaki ilişki bize aynı zamanda gezegenlerin yücelmelerini anlatmaya yarar. 

Jüpiter ay ve kafa çakrasının burcu olan yenğeçte yücelir. Bu jüpiterin ruhsal yanını ve onun güneş sistemini gurusu ya da rehberi, öğretmeni olarak onun fonksiyonunu gösterir. Bu hayattaki maksimum beklenti noktasıdır. Kafa merkezindeki Jüpiter bilgelir, huzur ve zevk (tanrısal zevk) verir. 

Onun kendi burcu olan Başak burcunda Merkür yücelir ve boğaz çakrasının gezegensel yöneticisidir. Burası konuşmanın yeridir. Aynı zamanda bizim en kırılgan olduğumuz yerdir ve şeyleri ağzımızdan içeri nasıl alıp bıraktığımız gösterir. Boğaz çakrasıyla alakalı olan Merkür, zeka, konuşma ve mantirik güçler verir. 

Ay Venüsün ve kalbin burcu olan boğada yücelir. Ayın duygusal kalple ile bağlantısı çok iyi bilinir. Burası müthiş alıcılık ve açıklığın yeridir. Boğada ay, adanma, sadakat ve ilgi verir. 

Satürn Venüsün ve kalp çakrasının diğer burcu olan Terazide yücelir. Burada satürün adalet, düzen, ve bağımsızlaşmanın (özgürleşme) daha yüksek evrensel kanun prensiplerini temsil eder ki, bunlar kalp enerjimizi doğru yolda bağımsızlık sağlıyacak şekilde ve insan ilişkilerinde prensipli idealizm ile kullanmak için gereklidirler. 

Güneş marsın ve göbek merkezinin ya da solar peleksüsün, güneşsel ve ateş enerjisinin bölgelesi olarakta iyi bilinen burcu olan koçta yücelir. 

Başın güneş enerjisi göbekteki yaşamsal irade ile bütünleştirilmelidir. Koçtaki güneş ego ya da kişisel iradenin( üçüncü çarka) içsel Benliğe ya da Atmana hizalandıracak güçü verir. 

Venüs Jüpiterin burcuve cinsel merkez olan balıkta yücelir. Jüpiter genel yaratım ve genişleme enerjisini yönetirken, Venüs sevgi ve üreteme gibi daha özel enerjileri yansıtır. Venüs ve Jüpiterin cinsellik yaklaşımlarını hizalandırmamız önemlidir. Vedik düşüncede Venüs erkeğin eşinin simgesi iken, Jüpiterde dişinin eşinin simgesidir. Yaratıcı enerjimizi sevgi ve idealimiz içinde tutmalıyız. Balıktaki Venüs cinsel ya da su çakrasının enerjisini ilahi sevgiye dönüşmesine yardımcı olur. 

Mars Satürn burcu olan bizi kök merkezimize bağlayan oğlakta yücelir. Zodyak döngüsünün güneşsel yarısının sonunda olarak burası ateş enerjisinin maksimum potansiyel noktasıdır. Burada varlığımızın çalışmak ve işleri tamamlamak için ihtiyacı olan enerjinin en dış seviyesidir. İçsel bir seviyede oğlaktaki mars kökte ya da dünya merkezindeki (kundaliyi içsel dönüşüm işlemini harekete geçirmek üzere uyandıran merkezdir. 

Bu gezensel yüceltme sistemlerinde güneş ve ay merkezde yer alırlar. Göbek ve kalp çakralarında yer alırlar. Yanlarında zodyakta onların burçların tam karşısında olan saturn gezegeniyle. Bunlar haritadaki temel benlik ve benlik olmayan ya da ruh ve madde dualitelerini temsil eden merkezi güçlerdir. 

Onların üzerinde boğazda ve kafada Merkür ve Jüpiter, zihni soyut ve somut hallerinde genel ve özle fonksiyonlarında yine zodyağım burçlar terimleriyle birbirinin karşısında temsil ederler. 
Onların altındaki cinsellik ve kök çakraları Venüs ve mars duygusal, canlı ve duyusal doğayı temsil ederler, yine zodyağın kutupluluk terimleri olarak. 

İki gezeğen güneş ve Satürn (Güneş ve ay tek bir gezegen olarak düşünülür.) 

Kalp ve solar peleksüsteki ( yücelme statüleri merkezleri) bireysel benliğin koltukları olarak fonksiyon gören iki enerji merkezidir. Diğer taraftan statüyü yöneten burç aşağı çakralardan yüksek çakralara prananın akışını yansıtan sembolizmi dikey olarak yönlendirir. gezegenlerin içimizde bir kere enerjileri bütünleşmiş olarak fonksiyon gördükleri Yücelme sırasını yansıtır. Baştaki güneş enerjisi göbek yada ateş merkezindeki canlılık enerjisi (koç) ile hizalandırılmalıdır. Göbek merkezinin savaş enerjisi kök merkezinde (oğlak) somut eyleme dönüştürülmeye ihtiyacı vardır. 

Yazan: Dr. David Frawley 

Çeviren ve edit eden: Şafak Burçak Alkanlı 
burcakalkanli@gmail.com

Dr. David Frawley'in "Yoga ve Ayurveda" ve "Jyotish Medikal Astrolojisi" kitaplarından çevirdim.